26 Nisan 2014 Cumartesi

Beauty Formulas Foot Mask ( Ayak Maskesi)

Merhaba Kızlaarr, yaz ayları yaklaşıyor haliyle dolaplar değişiyor yazlık kıyafetler ve ayakkabılar çıkıyor. Bütün kış sıkı ayakkabıların içinde kalan ayaklarımızda havaların ısınımasıyla ortaya çıkmaya başlıyor :)
Henüz sandalet ve terlik giyemesekte çorapları çıkardık en azından.
Evet, el bakımını hiç ihmal etmememize karşın kış boyunca ayaklarımıza bakım yapmadık en azından ben hiç yapmadım.
Ama artık ayak bakımına başlamanın vakti geldi geçiyor bile. Bakımlı bir kızın en dikkat etmesi gereken konulardan biridir bence ayak hem tırnakların düzgün ve ojeli olması açık ayakkabılar giydiğimizde çok önemli. Topuk kısımlarının sert ve kuru görüntüsü de hiç hoş değil bence.
Artık ayak bakımıyla ilgili de bol bol yazı paylaşacağım.
İlk olarak watsons da karşıma çıkan bir ayak bakım ürününden bahsedeceğim.
Çorap şeklinde giyilebilen bir ayak maskesi. Fiyatı da uygun olunca denemek için aldım.
İlk baş ayaklarımı tuzlu suda beklettim. Sonra tırnak kenarlarında ki etleri yumuşatmak için tırnak eti kremi sürdüm o krem emilince de bu bakım çoraplarını ayağıma giydim.


Bekleme süresi 20-30 dakika ben paketi açmadan önce her yerinin bezden yapılmış olabileceğini düşünmüştüm dedim yarım saat ayaklarım havada nasıl bekleyeceğim. Ama şükür ki bunu benden önce düşünmüşler :) Çorabın iç kısmı bez dış kısmı naylon yani terlikleri giyip evin içinde gezdim bile hiç bir yeri batırmıyor.

Böyle rahat kullanımı olunca da yarım saati geçirdim 45 dakika falan beklettim daha sonra çıkardım, çıkardıktan sonra yıkanmıyor.
Tabi ayaklarımın her yeri yumuşacık oldu en sert yer olan topuk kısımları dahi hiç ponza taşıyla ovmadan yumuşacık oldu. Ben çok sevdim fiyatı da 5 tl bu fiyata performansı çok iyi en azından artık ayda bir yaparım ben bunu.
Denemek isterseniz watsons mağazalarında maske satılan standların orda bulabilirsiniz.
...Sevgilerimle...

25 Nisan 2014 Cuma

KRYOLAN (SUPRACOLOR)

Merhabalar...
Bu aralar pek bir keyfim yok o yüzden yazamıyorum yazamadıkça da daha çok keyifsizleniyorum :( O yüzden yazmaya başlayayım arkası gelir diyerek uzun zamandır aklımda olan bir şeyi yazmaya karar verdim.
Fondoten makyajımızın en önemli parçası pürüzsüz tek ton bir cilde sürülen allık bile çok daha güzel duruyor.
Benim karşılaştığım kapatıcılığı en yüksek profesyonel marka olan kryolan ın supracolor fondoteni..
Seneler önce keşfettim bu fondoteni daha sonra da başka hiç bir fondoten deneme gereği duymadım çünkü kapatıcılığı çook üst düzey dövme kapatmada bile kullanılıyor.
Kryolan marka zaten tv makyajlarında kullanılan bir marka her ürünü profesyonel makyaj da kullanılıyor.Farlarını falan diğer kozmetiklerini de denedim ama her markanın iyi olduğu bir ürün grubu vardır bu markanın da fondotenleri mükemmel.
Kapatıcılığı bu kadar yüksek olmasına karşın çok sürülmediği sürece ciltte kalıp gibi durmuyor doğal duruyor. Ama tabi bir bb krem kadar doğal da değil. Ben az miktar uyguluyorum ve çok makyajlı bir görüntüm olmuyor.
Fondotenlerin her form da olanı var sıvı, katı,krem her şekli var.
Yağlı ciltler için önerilen stick tv paint yapısı katı kuru ciltler için sürümü zor olacağı için yağlı ciltler için öneriliyor.Ama ben yağlı cildim varken bunu da denedim ama supracolor kadar kolay değil sürümü. Ama makyajda kontür yapmak için çok uygun.Bana birazda makyajda kalıp gibi bir görüntü oluyor gibi geliyor bende öyle olmuştu bir süre sonrada nazolabial bölgede ki (burun kenarından dudak kenarına inen çizgiler) çizgilere doldu.
Örnek olsun diye stick şeklini de koyayım buraya.
Fotoğraf alıntıdır.
Bu da öncesi-sonrası
Kesinlikle hayat kurtarıcı bir fondoten ciltteki bütün kusurları kapatıyor.Ayrıca göz altı kapatıcısı dahi gerektirmiyor.
Bir çok renk seçeneği var bendeki rengi FS 38 her cilt tonuna uyumlu bir renk.

Cildi yağlı,kuru,karma her tür cilt tipinde bu fondotenin duruşunu gördüm hepsinde de güzel gözüküyordu. Sadece çok yağlı ciltler bütün gün kullanabilmesi için üzerine trasparan pudra uygulamak gerekebilir.
Ben süngerle bazende fırçayla uyguluyorum.
İnanmayacaksınız ama 55 ml her gün kullanılsa dahi 3-4 yılı geçik gidiyor acayip bereketli bir ürün. 30 mllik boyu da var.
Öyle ki yenisini alırken fiyatı da ambalajı da değişmiş oluyor :)
Bu elimdekini de ne zaman almıştım hiç bilmiyorum baya bir oldu. 
O yüzden satış noktası ve fiyat bilgisi için www.kryolan.com.tr adresinden ulaşabilirsiniz.
Bu ürünün çakmaları da çok var dış görüntü aynı ama yapısı çok çok farklı o yüzden dikkat etmekte fayda var.
...Sevgilerimle...



22 Nisan 2014 Salı

YAĞLI CİLT DÜŞMANI-->ZORETANİN !!

Merhaba güzellikler,bugün sizlere 5 aydır kullandığım ilaçtan bahsedeceğim..Bu ilacı ben kullandım sizde kullanın diye yazmıyorum çünkü ilaç tavsiyesi diye bir şey çok yanlış olur ilaçlar tavsiye üzerine değil doktor reçetesiyle kullanılır. Bu ilacı da o rahatlıkla yazabilirim ki reçetesini yazdırmak dahi zor doktorunuz uygun görürse yazar ve bir daha hep aynı doktor yazmak zorunda başka doktor yazamaz.Neyse bu konuya açıklık getirdiğime göre devam edelim.
Sivilce ve yağlı cilt tedavisinde kullanılan bir ilaç. Roaccutane ı hepiniz biliyorsunuzdur onun muadili bir ilaç. 
Cildimde çok fazla sivilce yoktu tek tuk ama baya büyük çıkıyorlardı bende ellemeden duramam öyle ki izleri hep kalıyordu ve cildim, saçım hep çok yağlıydı bende bu şikayetlerle devlet hastanesinde cildiyeye gittim.

Doktor büyüteç altında baktı cildime ve bu ilacı yazdı. İlacı anlatanda bir kitapçık verdi. Retinol (A vitamini) ağırlıklı, yan etkileri fazla olan bir ilaçtı tabi tereddüt ettim başta ama artık bu cilt problemlerime de bir son vermek istediğim için aldım.
İlacın yanında bir de yağlı cilt için yıkama sabunu ve dudaklarım için krem yazdı. Sabunu hala almadım sabunlara karşı bir ön yargım var ne zaman kullanmaya niyetlensem cildim kızarıyor,kaşınıyor,kabarıyor bende o yüzden bu sabunu almadım.Ama merakımdan alacağım galiba yakın zamanda :)
Evet ilacın etkilerine gelirsek cildim acayip derecede kurudu ama bundan şikayetçi değilim tabi hayatımda ilk defa sabah akşam krem kullanıyorum. Pul pul döküldü ilk baş krem sürerken bile kremi yayarken cildim soyuldu hep. Ve tabi artık tek bir sivilcem bile yok ama cildim eskisinden çok daha hassas.Dudaklarımın hali zaten harap :(
Sürekli dudak kremi sürüyorum ama yinede üstten bir kat derisi gidip yani sürekli yanıyor...
Bu dudaklarım için krem.

İlacın en sevdiğim iki yanııı var kii ilki saçım artık hiç yağlanmıyor bu etkiyi beklemiyorum ama süper oldu sabah  yıkasam akşama kadar yağlanıyordu hiç bir çözüm bulamamıştım ama artık iki gün yıkamasam da tertemiz :) ama tabi saç derim de kuruluktan derisi dökülüyor yani..
İkincisi de sürekli su içme isteği; ağız kuruluğu da yaptığı için sürekli su içmek gerekiyor bu da benim gibi su içmeyi unutan biri için iyi bir şey.
En büyük yan etkisi de hamilelikte kesinlikle kullanılmaması gerekiyor. Hatta evliyseniz bile her an halime kalma durumuna karşı yinede kullanmak riskli.
Bu tür ilaçların hepsinde var bu yan etki zaten.
Bir de roaccutane psikolojiyi bozduğu intihar eğilimli yaptığı söyleniyor ama bu ilaçta çok şükür psikolojiyi etkileyen bir durum hiç gözlemlemedim.
Bir de bu ilacı kullanmaya başladığımda intte aradığım ilk soru bu ilacın kilo aldırıp aldırmadığıydı :) O yüzden bende burda yazmış olayım ki ilaç kilo aldırmıyor.
Benim kullanma süremi doktor 1 yıl olarak söylemişti ilk baş ama nolur bilemem. Her ay bittikçe gidip yazdırıyorum.
Bu yazıyı yazdım ki bu ilacı yeni kullanmaya başlayıp hakkında bir şey bilmeyenler olabilir ya da cildindeki sorunlara çözüm bulamayıp ilaç kullanmayı düşünenler olabilir diye ama kesinlikle (!) tavsiye yazısı değildir.
 Benim bu durumda tek tavsiyem doktora gitmeniz ve doktorun verdiği yönteme güvenmeniz yönünde olur..
...Sevgilerimle...

18 Nisan 2014 Cuma

TANGLE TEEZER (Aqua Splash)

Merhabalarrrr....
Bugün yeni aldığım mucizevi tarak Tangle Teezer dan bahsedeceğim sizlere.Yabancı bloggerların öve öve bitiremediği bu değişik dizaynlı tarak ilk baş baya bir merak uyandırdı bende. Sonra araştırdım iyi yorumlarını okudum. Bende zaten bir tarak arayışındaydım. Çünkü saçlarımı taramak gerçekten çok uzun zamanımı alıyordu yıpratmadan, yolmadan taramaya çalışıyordum ama sonunda sıkılıp hırpalıyordum biraz saçlarımı :(

Bu tarakta saçı yıpratmadan, uçlarını kırmadan saçı yormadan saçtaki bütün düğümleri kısa sürede açtığını söylüyordu.
İlk baş morhipo ve lidyana yı araştırdım the orginal modelini alacaktım.
Fotoğraf alıntıdır.
Bu tarağın the orginal adlı modelinin sitelerde bu rengi yoktu siyah, mavi falan vardı o yüzden alıp almamakta karasız kaldım. Evet çünkü benim için renk çok önemli :)

Daha sonra Tangle Teezer ın instagram sayfasıyla irtibatım oldu onlarda bana saçlarım için aqua splash modelinin daha uygun olduğunu söylediler saçım uzun olduğu için.
Bende morhipo dan aqua splash modelini sipariş ettim. İki günde de geldi. 

Aqua splash modelinin özelliği saçları duştayken de çok iyi taramasıymış. Ben saçların duşta taranmasına karşıydım aslında saç o kadar ıslak olunca güçsüz ve savunmasız kalıyor dökülmeyecek teller bile kendini salıp dökülüyor gibi geliyor. Ama dedim madem böyle bir özelliği var denemeliyim duşta da saçımı bununla taradım ve gayet iyi tarandı hiçte dökülmedi. Sanırım içi boş dizaynı da duşta böyle içinden su akıp geçsin diye olabilir yada ben uydurdum bunu bilmiyorum :)

Dişleri biri küçük biri büyük ve hepsi birbirine aynı uzaklıkta olacak şekilde tasarlanmış. Saçı tararken böyle sanki üstten üstten tarıyormuş gibi oluyor dişler saçın içine girmiyor ama sonuç olarak oradaki bütün dolaşıklık açılmış oluyor. Gerçekten benim saç tarama süremi baya kısalttı hatta artık sadece 5 dakika falan sürüyor saçlarımı taramam. Bütün dolaşıklıkları düğümleri açıyor. İyiki de almışım diyorum.

Fiyatına gelirsek bu aqua splash modeli 55 tl, the orginal modelinin fiyatı da 42 tl. Değer mi derseniz bence uzun yıllar kullanılabilecek bir şey için değer.
Sayfamı bu sayfaya katılın kısmından gmail hesabınızla takibe alırsanız çok sevinirim...
...Sevgilerimle...



12 Nisan 2014 Cumartesi

Yağlı Cilt Temizliği

Merhabalar.... 
Bu güzel cumartesi gününüze eşlik edecek güzel ve bilgi dolu bir yazı hazırlamak istedim. Biliyorum ki yağlı cilt derdinden mustarip olan bir çok insan var. Bende bunlardan biriydim ama artık değilim :) Bunun nedeninin yazısını da daha sonra uzun uzun yazacağım.
Yağlı cildin en önemli bakımı temizlik çünkü gözenekler yağ ürettiği için genişler ve bu gözeneklerin içleri dolup siyah nokta ve sivilce olur. İlk baş bunların olmaması için cildi günde 2 kez temizlemek gerekir.Sabah ve akşam cildin yağını kontrol altına almamız gerekir.
Temizleyici olarak köpük ve jel formundan temizleyicilerin tercih edilmeli. Kullandığınız temizleyicinin içinde salisilik asit, laktik asit,glikolik asit veya meyve asitleri olabilir. Bu asitler ciltteki yağı çok güzel bir şekilde kontrol altına alır. Cildi derinlemesine temizler. Bu temizlikten sonra da yüzünüzü evde herkesin kullandığı havluyla değil de tek kullanımlık kağıt havlularla silin bu çok önemli.Sivilce problemi de varsa yastığınızın kılıfını sık sık degiştirmeye özen gösterin.
 Birde temizleyiciden sonra tonik kullanmakta şarttır. Hem cildin pH dengesi için hemde gözeneklerin az da olsa küçülmesi için. Cildinizde aşırı hassasiyet yoksa hafif alkollu tonik tercih edebilirsiniz. Ama hassas ciltlerde yanma, kaşıntı, kızarıklık yapar.
Hafta da 1-2 kez de peeling uygulamak gerekir. Aktif sivilceleriniz varsa kullandığınız peeling granüllü (tanecikli) olmamalıdır. Çünkü bu tarz peelingler sivilceleri uyarır ve dağıtır. Hatta bence granüllü peelingi hiç bir cilt tipi uygulamamalıdır. Böyle bir peelinginiz varsa bunu vücudunuza kullanabilirsiniz.
Hafta da 1 defa da kil maskesi uygulayabilirsiniz.
Nemlendirici krem ihtiyaç duyduğunuz derece de uygulabilirsiniz genelde bu cilt tipleri ihtiyaç duymaz ama tabi isterseniz su bazlı, matlaştırıcı özellikli nemlendirici krem kullanabilirsiniz. Ama ilk baş önemli olan temizlik.
Sivilce problemini de gerçekten çok fazla yaşıyorsanız bir cildiyeye görünmenizde fayda var ben öyle yaptım mesela çok sivilce problemim yoktu ama yağlı cilt gerçekten zor. Bir cilt problemi karşısında kozmetik ürünleri bir kenara bırakarak dermokozmetik yani tedaviye yönelik ürün kullanmak şart.
Cildim yağlıyken kullandığım ve memnun kaldığım bir kaç uygun fiyatlı temizleyiciyi de göstereyim fikir olsun en azından (bu ürünleri dermokozmetik sınıfına koymuyorum yanlış anlaşılma olmasın) ;
Fotoğraf alıntıdır.
Unutmamalıyız ki cilt temiz olmadığı sürece yaptığımız hiç bir bakım, sürdüğümüz hiç bir krem işe yaramaz...
...Sevgilerimle...

11 Nisan 2014 Cuma

...KERATİN BAKIM...

Merhaba Kızlar...
Saçlarıma keratin bakımı yaptırdım ve bugün bu deneyimimi sizinle paylaşacağım. Ben bu bakımı ilk defa yaptırdım.
İlk baş keratinin ne olduğundan bi bahsedeyim.Keratin saçın en dış tabakasında bulunur. Protein liflerden oluşur. Saça parlaklık, elastikiyet, yumuşaklık ve güç sağlamaktan sorumludur.
Zamanla dış etkenlerden (nemlilik, kuruluk, güneş,klor vb. ) veya kimyasal işlemlerden (boya,röfle,perma vb.) dolayı bu keratin tabaka hasar görür. Saçlar da kuruluk,pullanma,kırık,kabarıklık gibi sağlıksız görüntü olur.
Saçta ki pul tabakası açık olduğunda saç zayıf, sönük, mat bir hale gelir zamanla boyayı dahi tutamaz içinde,saç uçlarınızın rengi hiç bir zaman istediğiniz gibi olmaz.
Amacımız saçtaki pul tabakasını kapatıp daha esnek, sağlıklı,parlak saçlar elde etmek. Pul tabakası kapalı olduğunda ışığı ayna gibi yansıtır ve saç çok güzel parlar.
Benim yaptırdığım profesyonel bir keratin bakım yani ancak kuaför salonlarında yaptırabilirsiniz.

PURE KERATİN
Saçım önce bu bakımın sampuanıyla iki kere yıkandı.
Sonra saçımın havluyla nemi alındı.
Saç 4 eşit parçaya ayrılıp 50 ml keratin uygulandı her yerine sonra tarandı. 35 dakika böyle bekledim.
Süre sonunda tekrar ilk baştaki şampuanla bir kere yıkandı.
Tekrar havluyla nemi alındı.
Cok az bir miktar Keratin Dolgu Saç Onarıcı serum sürüldü.
Saç tam kurumadan fırçayla hafif fön çeker gibi kurutuldu.
Ardından ince parçalar halinde düzleştiriciyle geçildi.
Düzleştiriciyle geçilmesinin sebebi keratini saça kitlemek.
Bu bakım sonrasında 48 saat saç yıkanmıyor. Bu süre içersinde keratin hala çalışmaya devam ediyormuş.
Bakımdan hemen sonra tabiki saçımı çok güzel hissettim zaten o düzleştirilmiş halde yumuşacık, parlak ve uçuş uçuştu. Biraz ağırlık vardı saçımda gerçekten bişey yüklenmiş gibi hissettim yani.
 48 saat sonrasında yıkadığımda ise saçıma su değdiği gibi suyla birlikte aktı gitti çok kolay açıldı taramakta da hiç zorlanmadım.
En güzel tarafı ise saçlarımın uçları çatal çatal, kırık ve kuruydu bu durum nerdeyse tamamen gitti. Bu bakım gerçekten yoğun bir bakım zaten sürekli bakım yapıyorsanız bunu da böyle bikaç ayda bir yaptırabilirsiniz.
...Sevgilerimle...

7 Nisan 2014 Pazartesi

Hızlı Saç Uzatıcı Tarifler

Merhaba Güzeller...
Bugün yine çok sorulan sorulardan birinin cevabını yazacağım. Hepimizin sıkıntısıdır uzun açlar benimde bundan bir kaç yıl önce en çok ilgilendiğim konuydu saç uzatmak şuan saçlarım istediğim boyda olduğu için artık bu tarifleri uygulamıyorum. Ama saç uçlarımın bakımı için elimden geleni yapmaya devam ediyorum. Bilen biliyordur annemin kuaför salonu var ve saç bakımları dolu bizde on beş günde bir multivitamin kompleks ayda bir lifting veya keratin bakım yaptırıyorum. Onlarında yazısını en kısa zamanda yazacağım. 
Saçlar siz hiç bir şey yapmasanız dahi ayda 1 cm uzar saçım hiç uzamıyor gibi bir şey kesinlikle düşünmeyin. Saçlar saç dibinden uzar saçların uçlardan uzadığını düşünen bir çok insan var o yüzden bu konuya da bir açıklık getireyim dedim. Yani saçlarımızın uzaması için yapacağımız her şeyi saç diplerimize yapacağız. Ancak saçlar dipten sağlıklı uzuyor ama saç uçlarından sürekli kırılıyor ve kopuyorsa ilk baş saç uçlarını toparlamak lazım. Buna en basitinden duşta saç kremi kullanmak yerine saç maskesi kullanarak başlayabilirsiniz. Saçlarınızı sampuanladıktan sonra suyunu iyice alıp maskeyi sürüp birkaç dakika beklettikten sonra duruluyorsunuz. Bunun için duşta saçınızın suyunu almak için bir havlu bulundurmanız gerekecek. Saçın suyunu almadan kullandığınızda saçınıza sadece yumuşaklık veren standart bir saç kreminden farkı kalmaz maskenin. 
Saçlarının uzamasını isteyip de sürekli kestirenleri de pek anlamıyorum açıkçası bende kestiriyorum saçımı ama 1 cm bile değil şuan bile o kadar az kestiriyorum ki.. Hele uzamasını istediğim dönemde hiç kestirmedim diyebilirim ama saç uçlarıma hep bakım yaptım hep kırıklarını onarmaya çalıştım yoksa dipten uzayıp uçtan kopunca da pek bir anlamı yok.
Ben en iyisi saç uçları bakımına ayrı bir yazı hazırlayayım çünkü bu yazı birazdan amacından şaşabilir :))
Ben saçlarımı uzatma döneminde sadece üç ürün kullandım.
Bunlar yılan şampuanı yılan yağı ve hazır saç bakım yağı.
Fotoğraf alıntıdır.
Bende bu markayı kullanmıştım bu şampuanı aktarımdan almıştım.
Fotoğraf alıntıdır.
Bu yılan yağını akşamdan saç diplerime sürüp sabaha kadar bekletiyordum.
Saç diplerime yağdan daplatıp parmak uçlarımla masaj yapıyordum.
Fotoğraf alıntıdır.
Bu saç bakım yağını da aktardan almıştım içinde bir çok yağın karışımı var bunu hem saç diplerime hem saç uçlarıma uyguluyordum.
İçinde badem yağı, buğday yağı, zeytin yağı,çam terebentin, ceviz yağı,avaokado yağı, susam yağı, fındık yağı,soya yağı, jojoba yağı, hindistan cevizi yağı,çörekotu yağı,ısırgan yağı,defne yağı bulunuyor.
Bu yağların hepsini tek tek alıp karıştırmaktansa böylesi bence daha kolay.
Şimdi evde hazırlayabileceğiniz bir tarif vereceğim;
Malzemeler;
  • Bepantane ampul
  • Bemiks ampul
  • E vitamin ampul
  • Badem yağı 
  • Yılan yağı
  • Hint yağı
  • Zeytinyağı
Hepsinden azar azar spreyli bir şişeye koyup saç diplerine püskürtün parmak uçlarınızla masaj yapıp saçlarınızı sarın yada sadece toplayın o şekilde durabildiğiniz kadar çok durun hiç bir zararı olmaz. Bu malzemelerin hepsini bulmanıza da gerek yok en az birini yada evde sadece badem yağı zeytinyağı varsa sadece onlarla da olabilir. Sadece yılan yağı da olabilir.Yani size nasıl kolay geliyorsa öyle hazırlayabilirsiniz. Bunu haftada 2-3 kez yaparsanız 1 ayda sonuç alırsınız. Ama hiç bir şeyden mucizeler beklemeyin biz o ayda 1 cm uzamayı 1.5 cm yapsak bile inanın çok bir şey yapmış oluruz.
Bir de turp suyuyla yapılan bir tarif paylaşayım ben bunu bir kişiden duymuştum o da kimseye söylemiyordu bunu zar zor öğrenmiştim ama sadece bir kere yaptım :) Çünkü turp kokusu beni fena yaptı belki siz denersiniz diye kısaca yazayım. Orta boy bir turbu rendeleyin (siyah turp olursa daha iyi) yarım lt kadar suda kaynatın sonra süzün soğuyunca spreyli bir şişeye döküp saç diplerine uygulayın. Mucizevi bir şey falan diye duydum ama inanın tam olarak kullanmadığım için tam bir şey diyemiyorum.

Ve son olarak saçınız için olsun cildiniz için olsun her ne yapıyorsanız ürün veya tarif yapmadan önce bu ne işe yarar ki kesin işe yaramaz bu ürün kötü gibi önyargılarla başlamayın her zaman bu bana iyi gelecek bu benim derdime şifa olacak gibi pozitif düşüncelerle başlayın arkadaşlarım lütfen...

...Sevgilerimle...


5 Nisan 2014 Cumartesi

...Tırnak Bakımı...

Merhaba güzellikler,
Bugün en çok sorulan sorunun cevabını uzun uzun yazacağım. Herkes tırnak bakımımı nasıl yaptığımı soruyor bende haliyle tek bir kelimeyle cevap veremiyorum..Bu bakımları neden yapıyorum çünkü ben küçüklüğümden beri hep tırnaklarımı ve kenarındaki etleri yerdim iğrenç biliyorum ama öyleydi ve tırnaklarımın yapısı çok bozuktu, kenarındaki etler hep kanardı sürekli saklardım ellerimi acı oje denedim her şey denedim olmamıştı sonra bir gün geldi ve flormarın tırnak uzatıcı ojesini aldım tırnaklarım ilk defa uzamaya başladı bende oje sürmeye başladım bu durum çok hoşuma gitti tabi ve bir daha yemedim ama tabi tırnaklar çok güçsüz tırnak yatağı yamuk yumuk bozuk şekilsiz ve işte burada bu bakımlar devreye girdi ve sürekli bakım yaptım, neredeyse  her gece yaptım yaptığım her şeyin de faydasını gördüm çok şükür...Şimdi size de burada hem ürünlerle hemde sadece evdeki malzemelerle yapabileceğiniz bakımları anlatacağım.Ve ben bu tırnaklarla hiç iş yapmıyorum falan da demeyeceğim eldivensiz bulaşık bile yıkıyorum günlük hayattan hiç bişeyi kısıtlamıyorum. İnşallah keyifle okursunuz..
İlk olarak tırnak etleri sorunuyla başlayayım 
Resimde siyahla çizdiğim yerdeki etlerinizi her duştan sonra itiniz.Bunun için hazır çubuklar var onlardan kullanabilirsiniz.Bu tırnak diplerinde ki etler uzamaya başlayınca hem görüntü olarak bakımsız duruyor hem oje sürünce kötü duruyor hemde tırnağın hava almasını önlüyor böylelikle tırnak geç uzuyor.
Kırmızıyla gösterdiğim yerleri ise hiç bi şekilde kesmiyoruz.Çünkü oradaki etler tırnağı koruyor ve tırnağın yanlardan kırılmasını önlüyor. Ama tabi orada ki etler zamanla sertleşiyor o yüzden sürekli yumuşatmak gerekiyor.Bu yumuşatmayı da tırnak eti yağlarıyla yapıyorum yada evde tırnağın bütününe vazelin sürüp biraz masajla yediriyorum. Ben bu yağları sürdükten sonra tırnak fırçasıyla tırnak yüzeyini biraz fırçalıyorum pürüzsüz olması için ama çokta fırçalamamak gerekiyor tırnak yüzünde çizikler olabilir.
Benim kullandığım yağlar bunlar. Kalyonu watsonstan aldım fiyatı  5 TL civarında

Kayısı yağını da Bim marketten aldım fiyatı 3.75 TL
Bu tırnak eti kremini de Lush mağazasından aldım fiyatı 28 TL 
Bu ürünlerin yanında bazende vazelin sürüyorum aynı işi görüyor.
Bu ürünlerin hepsi tırnak etlerini yumuşatmanın yanı sıra tırnaklara bakım yapıp güçlendiriyor.
Bunların her hangi biriyle 2 günde bir tırnak etlerimi ovuyorum. Çok sertleşmeden müdahale etmek gerekiyor.
Bu da tırnak fırçası Bim marketten almıştım.

Şimdi gelelim çabuk kırılan, güçsüz tırnak bakımına;
İlk önce tırnakları kat kat soyulan, ortadan veya yanlardan kırılanlar için ufak bir bilgi vereceğim.Tırnaklarınızı törpülerken tırnak kenarlarına girmeyin ve törpüyü sağa sola hareketlerle değil de tek yönlü hareketle kullanın.
Tırnakları güçlendirmek için en basit yöntem limondur. Evde limonun içinde tırnaklarınızı 5 dakika kadar bekletebilirsiniz. Ama bunu neredeyse her gün yapmanız gerekecek çünkü bikaç gün sonra tekrar yumuşayabilir tırnaklarınız. 
Tırnak güçlendirici olarak kullandığım en etkili ürün                      Rimmel London Nail Nurse
Bu eski ambalaj-Bu yeni ambalaj
14 gün bakım ojesi
İlk gün tek kat sürüyorsunuz ikinci gün ikinci kat sonra 7 gün hiç çıkartmıyorsunuz. 7. gün sonunda çıkartıp tekrar bir kat ertesi gün bir kat daha ve 7 gün gene çıkartmıyorsunuz toplam 14 gün oluyor.
Ama ben bu şekilde hiç kullanmadım. Her ojenin altına sürdüm hiç oje sürmediğim zamanlarda da sadece bunu sürdüm. Vazgeçilmezim oldu kendisi :)
Bu da başka bir tırnak güçlendirici bu da gratiste satılıyor fena sayılmaz.
Tırnaklar sürekli oje kullanımından dolayı havasız kalıp sararır bu sarılığı gidermek içinde diş macunuyla tırnaklarımızı fırçalayabiliriz yada tırnak beyazlatıcı ojeler var onlar olabilir birde susam yağının tırnak beyazlattığını duydum ama ben denemedim tırnaklarım sararınca bir gece ojesiz yatıyorum düzeliyor.
Son zamanlarda yeni bir şey daha keşfettim evdeki eski tip nivea kremi tırnaklarıma sürüyorum ve iyi geldiği hissettim hem beyazlatma açısından hemde güçlendirmek açısından iyi oldu sizinde evinizde bu kremden varsa bi deneyin derim.

Ayrıca elleriniz için krem seçerken kremin aynı zamanda tırnaklar içinde olmasına dikkat ederseniz daha iyi olur hem ellere hem tırnaklara bakım yapmış olursunuz.
Ben bu el kremini kullanıyorum Dore kataloğundan almıştım argan yağlı bir krem ben severek kullanıyorum.
Bir önceki yazımda da el peelinginden bahsetmiştim onu da uygularsanız ekstra güzel olur :)
Bütün bu zahmetler böyle şeker gibi ojeler için işte :)
İnşallah bu uzun yazımı keyifle okumuşsunuzdur...
Görüşmek üzere
...Sevgilerimle...

1 Nisan 2014 Salı

Evde El Peelingi...





Merhaba Güzellikler...
Bugün ki konum bakımı en çok hak eden ellerimiz...
Ellerimiz temiz veya kirli her yere değiyor her işi yapıyor.Bazen kuruyor nemsiz kalıyor bazen çatlıyor bazen kızarıyor,kaşınıyor...Yani ellerimizin başına gelmeyen kalmıyor :)
Bizde en acil çözüm olarak el kremlerine saldırıyoruz kimisinin yumuşaklığını kimisinin kokusunu sevip sürüyoruz da sürüyoruz :)
Peki bu kremlerin faydasını maksimum seviye de alabiliyor muyuz? 
Bence alamıyoruz çünkü ellerimizin önce iyi bir temizliğe ihtiyacı var. Üzerinde ki ölü tabakayı atması gerekiyor.Ben bu ölü tabaka atma işlemini bazen ürünlerle bazen de evde kendim hazırladığım peelinglerle yapıyorum.
İlk önce ürünümden bahsedeyim;

Bu ürünü Bath&Body Works mağazasından aldım. Üzerinde de yazdığı gibi 60 saniyede manikür etkisi yarattığını iddia ediyor. O kadar olmasa da kesinlikle elleri yumuşacık yapıyor. Ama kullanımı biraz riskli, ürün kullanımı anlatılırken nemli ellerinize sürüp 60 saniye masaj yapın deniyor. Ama o 'Nemli el' kısmı o kadar önemli ki.Ellerinizi yıkadıktan sonra öyle bi kurulukta bırakmalısınız ki nemi yani ıslaklığı biraz fazla olunca ürün köpürüyor içinde ki şeker kristalleri anında eriyor ve duruladığınızda eller yapış yapış oluyor :(
Ellerinizin nemi çok az olduğunda da ürünü sürdüğünüzde zor dağılıyor ve şeker kristalleri hemen erimediği için ellerinizi ovdukça elleriniz kızarıyor o şeker parçaları can yakıyor falan filan...
Ama ürünü sürmeden önce ellerinizin ıslaklığını iyi ayarladığınız da ürün mükemmel işlev görüyor. Ellerinizi yıkadıktan sonra o kadar hafiflemiş hissediyorsunuz ki ben diyorum ki bazen şuan ellerimi tartsam 1 gr gelmez :) Yumuşacık, bütün yorgunluğu atmış, bebek eli gibi ellerim oluyor bide üzerine en sevdiğim el kremini sürdüğümde ellerim bayram ediyor resmen :) Yani bir ürünü iyi veya kötü diye değerlendirmeden önce 'doğru kullanımı' bilmek gerekiyor.Bu ürün bu şekildeydi ama tabi herkes böyle bir ürün almak zorunda değil zaten bbw mağazası da her şehirde yok ben bile İstanbul'a gittiğimde almıştım o yüzden şimdi de evde kendiniz yapabileceğiniz bir el peelingi tarifi vereceğim;
Malzemeler;


  • Toz şeker
  • Vanilya yağı veya lavanta yağı
  • Saf zeytinyağı (isteğe bağlı)
  • Vazelin
  • Bebe yağı
Tüm malzemeyi az miktarlarda bir kapta karıştırıp kuru ellerimize sürüyoruz 1 dk boyunca masaj yapıyoruz sonra sadece suyla duruluyoruz.Duruladıktan sonra hafif yağlı bir his kalıyor gibi hissedebilirsiniz ama birkaç dakika sonra o his kayboluyor.Sonrasında da krem sürmeye gerek kalmıyor.Bu tarif tamamen bana aittir.İnşallah severek uygularsınız. Lavanta yağı çok güzel bir koku veriyor. Ayrıca benim vazelinim gül kokulu ve pembe olduğu için aynı hazır el peelingim true blue gibi oldu :)
Buraya kadar sabırla okuduysanız 'bu siteye katılın kısmından beni takip ederseniz çok sevinirim.
...Sevgilerimle...